5 Aralık 2012 Çarşamba

G3 Piyade Tüfeği

1997 yılına kadar Alman ordusunun standart piyade tüfeği olarak kullanılan G3, günümüzde bazı silahlı kuvvetler tarafından halen kullanılmaktadır. Şarjörsüz ağırlığı 4.250 gr olan G3 piyade tüfeği günümüz tüfeklerinin ortalama özelliklerine sahiptir; yarı otomatik ve seri ateşleme yapar, süngü desteği vardır ve değiştirilebilen şarjör sistemine sahiptir.

G3, askerler arasında genellikle ağır, hantal ve sık tutukluk yapan tüfek olarak bilinir. Güvenilir, isabet oranı yüksek tüfeklerin temel sorunu bakımının zorluğudur. Görünümünün aksine hassas bir tüfek olan G3 tüfeğini dezavantajlı kılan diğer özellik de mekanizması ve kurma kolunun kötü tasarlanmış olmasıdır. Seri atış yapılabilen tüfekte, destek ve kabzanın namlu yatağından çok uzak konumlandırılması nedeniyle oluşan geri tepme çok fazla olduğu için, silahı tam otomatik kullanmak isabet oranını çok düşürmektedir.

Bunlara mukabil, G-3 piyade tüfeği, 4 yiv ve 4 set sahip olması, namlusunun muadili silahlardan uzun olası nedeniyle, çok muazzam bir tahrip gücüne sahiptir. Kullanıldığı hedefte yarattığı tahribat olağan üstüdür.

Türk Silahlı Kuvvetleri, 7.62mm yerine 5,56mm lik ve yiv-set özellikleri olmayan H&K G-41 piyade tüfeği ile G-3leri değiştirmektedir.

G3 Piyade Tüfeğinin Teknik Özellikleri
7.62 mm çapında 102.5 cm boyunda ve 4250 gr ağırlığındadır. Gez ayarı 100-400 m (1-4) arasıdır ve muharebe sırasında 200 yani (2) olarak kullanılır. Merminin namludan ilk çıktığı andaki Hızı 800m/sn'dir.

6 ayrı mermi atabilmektedir:

Eğitim fişeği
Zırh delici fişek
Manevra fişeği
İzli fişek
Normak fişek
Tüfek bombası fişeği

G3 Piyade Tüfeğinin Parçaları :

El kundağı
El kabzası
Ateşleme mekanizması
Nişangah mekanizması ( gez - arpacık)

G3'ün Türk Askeri Açısından Önemi

G3'ün tersine Sovyet yapımı Ak-47 (Kalaşnikof) hafif ve bakımı kolay bir silahtır. Bu yüzden AK-47'ler bir dönem astsubaylar ve subaylar tarafından da kullanıldıysa da bu durum PKK ile çatışmalarda karmaşıklığa yol açmıştır. Çünkü ateşin PKK'lılar tarafından mı yoksa askerler tarafından mı açıldığı anlaşılamıyordu. Sonraları doğuda görev yapan TSK personelinden alınan bu silahlar, daha çok terörün olmadığı bölgelerdeki jandarmalara verildi.

alman mühendisleri 2. dünya savaşı sonrasında G-1 ve G-2 olarak geliştirdikleri piyade tüfeklerini son olarak 1967 senesinde G-3 A3 modeli olarak kalıba oturttular.Bu tüfek yüksek tahrip gücüne sahip Ve savaş alanında bir askerin daha çok düşman askerini kısa zamanda imha edebilmesi için tasarlanmıştı.Gerek kullanılan kalibre gerekse barut hakkı ak-47 ve m_16 M-4 gibi tüfeklerin tahrip gücünü her halükarda geçe biliyordu . fakat bu tüfeğin dez avantajı balkan ülkelerinin iklim şartları göz önüne alınarak üretilmiş olmasıydı toz ve toprağa kum fırtınasına maruz kaldığında kilit makaraları fişek yatağına sıkışıyor ve tutukluk yapıyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder